Gerçekten zannettiğiniz kadar eşsiz ve harika mısınız?

O kadar da harika değilsin…Daha az berbat olmanın yolları
Yazar: Elan Gale
Çevirmen: Lale Tayla
Yayın evi: Paloma, 2019

Günümüzün ‘çok harikayım’, ‘çok mutluyum’, ‘hayatımda negatifliğe yer vermiyorum’ gibi söylemlerin her yeri kapladığı bu günlerde, yazar Alan Gale değişik bir bakış açısı ile bu sözlerin ve tavrın bize iyi gelmediğini ve süreçte daha çok mutsuz ettiğini söylüyor ve bize ‘daha az berbat olmanın yollarını’ öğretiyor.
Küçüklüğümüzden itibaren büyüklerimizin yaptığımız sıradan şeyleri ilahlaştırması yüzünden kendimizi bir şey zannettiğimizi, beynimizdeki küçük seslerin bize çok iyi olduğumuz ve harika olduğumuza dair bizi dolduruşa getirdiğini söylüyor. Hepimizin güvenle, özgüvenle, bedenimizle ve hayatımız ile ilgili sorunları olduğunu ve bizi biz yapanın bu sorunların toplamı olduğunu belirtiyor. Bizim bu sorunları görmezden gelmeye veya yok saymaya çalışıp ‘mutlu olma isteğine ve pozitivizme’ ‘bağımlı’ olduğumuzu yazıyor.
Yazar Gale, çağımız insanının pozitif düşünmeye, iltifata, sosyal medyada daha çok beğeni almaya bağımlı olduğunu, çünkü tüm bunların beynimizin bağımlılık merkezlerini harekete geçirdiğini söylüyor. Tüm bunların bağımlılıkla birlikte insanı tembelleştirdiğini de belirterek bizi ileriye taşıyanın aslında bize yapılan eleştiriler olduğunu yazıyor. Yazar, eleştirildiğinizde ise küsmek veya kızmak yerine ‘Haklı olabilirler mi?‘ diye sormamızı istiyor.
Yazar Gale, pozitif düşünme bağımlılığından kurtulmak için önce ‘o kadar da harika değilim’ diyerek kendinizi uyarmanızı önerdikten sonra;

-Hayatın adil olmadığını
-İyi insanların da başına kötü şeyler gelebileceğini
-Hepimizin bir gün öleceğini hatırlatıyor ve bunları zaman zaman hatırlamanın sağlıklı olduğuna dikkat çekiyor.

Yazar Gale, hayalimizdeki ‘harika kişi’ olmadığımız için kendimizde nefret ettiğimiz özellikleri fark edip yüzleşmemizi, kaçmak yerine yapıcı bir şekilde onları düzeltmek için çabalamamızı, en azından olan halimizden daha iyi olmak yolunda adım atmamızı öneriyor. Mükemmel olduğunu ve hiç hata yapmadığını düşünen insanlara yakından bakmamızı, hatalarından ders almayan ve kendilerini kusursuz zanneden insanların aslında ne kadar çekilmez ve gelişmemiş olduklarını fark etmemizi öneriyor. Siz de bu aptalca hatayı yapmayın, herkesin hata yapabileceğini belirtiyor, “Hata yaptığınızda ise bunu olgunlukla kabul edin” diyerek de tatlı tatlı uyarıyor.

Her zaman ve her yerde mutluluk?
Yazar Gale, mutluluğun sadece ve sadece yüzlerce duygumuzdan biri olduğunu, yalnızca ona saplanıp kalmamız ve devamlı mutlu olmak istememizin hayatı tüm yönleriyle yaşamamıza engel olduğunu ve gerçekten yaşamaktan kaçmamıza yol açtığını belirtiyor ve tüm duyguları kucaklamamızı öneriyor. Mutluluğa kafayı takmazsak, gerçek hedeflerimize ulaşmak için eyleme geçme olasılığının artacağını söylüyor.

Yazar bizlere başarısızlık ile barışmamızı öneriyor. Başarısız olmanın uzun vadede bizi geliştireceğini, ‘mutsuz olma korkusunun’ ise bizi körelteceğini de belirtiyor.
Harika olduğumuzu düşünmenin, bizi durgun ve çekilmez yaptığını; mükemmeli hak ettiğimizi düşünmenin hayatımızdaki ‘mükemmel olmayan’ diğer şeyleri görmememize ve değersizleştirmeye neden olacağını belirtiyor ve sadece mutluluğa bu kadar kafa takmamamız gerektiğini öneriyor.
‘Harika’ olduğumuzu düşünmenin bizi daha iyi olmaya çabalamaktan alıkoyacağını söyleyen yazar, her zaman bugünkünden iyi olabileceğimizi belirtiyor; çalışmak, öğrenmek ve gelişmeye açık olup, çabalamaya devam etmemizi sürekli dönüşüm ve gelişim hali için öneriyor.

Hiçbir şey bilmiyoruz ve bunu kendimize sık sık hatırlatmamız lazım!

6000’den fazla dil, binlerce bilim dalı, beyninizin nasıl çalıştığı, yer çekimi kanunları gibi pek çok şeyi bilmediğimizi hatırlatıyor yazar…Bizi duraklatan ve gelişmemize engel olan şeyin bu ‘kibir’ olduğunu; büyümenin ve gelişmenin anahtarının ‘küçük’ olduğumuzu kabul etmek olduğunu; Merak olmazsa yaşamın düz, bej rengi ve korkunç olacağını belirtiyor. Kaşifler, öncüler ve gezginlerin hiçbir zaman ‘ben biliyorum’ diye yola koyulmadıklarını; ‘ya …. olsaydı’ dedikleri için büyük buluş ve keşifleri yapabildiklerini söylüyor ve ilginç bir hayat yaşamak için ‘Merak edin’ diyor.
Yazar Gale, o kadar da harika değilsiniz dedikten sonra; harikalığa ulaşmanın tek yolunun sürekli ve sonsuza kadar harika olmayı reddetmek olduğunu belirtiyor ve bunu bir yaşam tarzı haline getirmemizi öneriyor.