Dr.Banu Taşçı Fresko tarafından, kendisine ait www.banutascifresko.com adlı site üzerinden gerçekleştirilen internet ortamındaki faaliyetler kapsamında çerezler kullanılmaktadır.
Kasım 2020’de yayınlanan bu yazıda besinlerle alınan karbonhidrat ve yağların artmış bağırsak geçirgenliği üzerine olumlu ve olumsuz etkileri ayrıntılı olarak incelenmiş.
Yazarlar ilk önce bağırsak bariyerini anlatmışlar. Ben şu yazımda ayrıntılı olarak anlatmıştım.
Bağırsak bariyeri dış dünya ile iç dünyayı ayıran yaklaşık 400 metrekarelik alanda işlev gören bir oluşumdur. Bağırsak içindeki bakteri, virüs, mantar, arkea, toksin ve antijenlerin bağırsak içinde kalmasını, ve bağışıklık sistemi ile karşılaşmamasını sağlarken, elektrolite ve mikrobesinlerin emilimini ve metabolik artıkların atılmasını sağlar.
Bağırsak bariyerinin pek çok komponenti vardır: mukus tabakası, bağırsak epitel hücreleri, epitel hücreleri arasında sıkı bağlantılar, bağışıklık sistemi hücreleri, mukus içi sekretuar İmmünglobülin A (IgA) molekülleri, ve yararlı bakteriler.
Mukus (müsin) tabakası bağırsakların yüzeyini yorgan gibi örterek bağırsak içindeki canlıların ve toksinlerin bağırsak hücrelerine ulaşmamasını sağlar. Mukus tabakası içinde yukarıda sayılan İg A molekülleri dışında, defansin ve lizozim gibi anti bakteriyel kimyasallar bulunur. Mukus tabakası bağırsak hareketleri ile birlikte hareket edere, bu nedenle devamlı yenilenir. Mukus tabakası bunların yanında bağırsak hücrelerini sindirim enzimlerinden ve safra tuzlarından da korur.
Kalın bağırsaktaki mukus tabakası 2 katlıdır, içteki bağırsak hücrelerine komşu olan tabakada bakteri bulunmazken, dış tabakada yararlı bakteriler bulunur: bu bakteriler hem zararlı bakterilerin yaklaşmasına izin vermezler, hem de müsin tabakasının yenilenmesine yardımcı olurlar.
Artmış bağırsak geçirgenliği
Yukarıda aktarılan bağırsak bariyeri, enflamasyon, kronik hastalıklar veya kötü beslenme nedeniyle zarar gördüğünde bağırsakta geçirgenlik artışı görülür.
Zararlı maddeler/bakteriler bağırsak duvarı epitel hücrelerini iki şekilde aşarlar:
Bağırsak içi enflamatuar kimyasalların artışı sıkı bağlantıları açılmasına neden olan en önemli etkenlerdendir. Diğeri zonulindir.
Artmış bağırsak geçirgenliği pek çok hastada etken olarak veya hastalık sürecinin tetikleyici faktörü olarak kabul edilmektedir: Çölyak hastalığı (https://www.banutascifresko.com/cozumler/beslenme/gluten/colyak-hastaligi/), enflamatuar bağırsak hastalıkları, IBS, Tip I ve II diyabet, Parkinson hastalığı, otizm spektrumu bozuklukları ve alerjiler.
Artmış bağırsak geçirgenliğine neden olan pek çok etken vardır: Fiziksel travmalar, psikolojik stres, obezite, alkol alımı, antibiyotik kullanımı ve nonsteroidal antienflamatuar tedavi almak. Bunlarla beraber, yanında veya tek başına ise beslenme ve günlük beslenme ile alınana besinlerin içeriği çok önemlidir.
Karbonhidratlar ve bağırsak bariyeri
Karbonhidratların temel molekülü sakkaritler (yani basit şekerler) hem insan hücreleri hem de bağırsak içi bakterileri için en önemli besin kaynağıdır. Bağırsak bakterileri insanın sindiremediği lifleri de enerji kaynağı olarak kullanabilir. Bu şekerlerin fermente olması ile insan için sayısız yararı olan kısa zincirli yağ asitleri elde edilir; bu moleküller bağırsak geçirgenliğini azaltıcı etki gösterirler.
Fruktoz sıkı bağlantıları bir arada tutan proteinlerin işlevini bozarak artmış bağırsak geçirgenliğine neden olur. Çok fazla fruktoz verilen farelerin kanında bağırsak içi bakteri duvarı moleküllerinin Lipopolisakarit/endotoksin) arttığı ve karaciğerde yağlanmanın hızlandığı gösterilmiştir.
Kısa zincirli yağ asitleri ve diyabet ilaçları metformin pioglitazon bu etkiyi azaltabilir.
Geçirgenlik artışı yanında fruktoz, bağırsak içi ve çeperi enflamasyonun artırarak ve epitel hücre bütünlüğünü etkileyerek de zarar verir.
Epikateşin gallat bu etkiyi azaltabilir. (benin notum: Epikateşin gallat çay, kakao, çikolata, üzüm, kuru üzüm, elma, orman meyveleri, turna yemişi, Malta hurması, kayısı, çilek, kivi, erik, pikan cevizi, Antep fıstığı, fındık ve baklagillerde (özellikle baklada) bulunur.)
Fruktozun etkileri bakırdan fakir diyette daha belirgin olarak ortaya çıkar.
Glukozun etkileri fruktoz kadar olmamakla berber, diyabetik hastalarda yüksek seyreden kan şekeri (glukoz) düzeyleri zonulin sekresyonunu artırarak bağırsak geçirgenliğini artırır.
(benim notum: Fruktoz meyve şekeridir, ancak meyvelerden çok daha yüksek miktarlarda yüksek fruktozlu mısır şurubu ve işlenmiş gıdalarda mevcuttur)
Besinsel lif iki bölümden oluşur: çözünebilir inülin ve çözünemeyen selüloz. Besinlerle alınan lif miktarını artırmak, zonulin düzeylerini düşürerek artmış bağırsak geçirgenliğini azaltır.
Bu etkideki temel faktör kısa zincirli yağ asitleri, özellikle bütirattır.
Bağırsak geçirgenliğine iyi gelen diğer prebiyotikler: laktuloz, arabinoz, fruktanlar, meyve ve süt şekerleridir (benin notum: Fruktoz, laktoz ve FODMAP entoleransı olan hastalarda bu besinler gaz ve karın ağrısına neden olabilir).
Yağ asitleri (yağlar)
(Benim notum: Yağlar uzun, orta ve kısa zincirli olarak üçe ayrılır. Uzun zincirli yağlara doymamış yağlar, orta zincirli yağlara Hindistan cevizi yağı verilebilir. Bir diğer ayrım şekli de doymamış yağlar ve doymuş yağlar şeklindedir. Doymamış yağlara örnek balık yağı, avokado, tahin, zeytinyağ, doymuş yağlara hayvansal yağlar ve hindistan cevizi yağları verilebilir).
Aşağıda kısa ve uzun zincirli yağ asitleri üzerine daha fazla bilgi bulacaksınız.
Doymuş yağlar ve orta zincirli yağ asidinden zengin beslenme bağırsak geçirgenliğini artırır. Doymuş yağlar ayrıca bağırsak içi bakterilerin dengesini bozarak disbiyozise neden olur.
Bu yağ asitleri bağırsakta bakteriler tarafından sentezlenir. Hem kalın bağırsakta mukus sekresyonunu artırarak, hem de bakteri dengesini düzelterek artmış bağırsak geçirgenliğini azaltırlar.
Bu yağlar, özellikle balık ve yumurtada bulunan DHA, artmış geçirgenliği azaltabilir.
Doymamış yağ tüketimi ile birlikte liften zengin beslenenlerin zonulin düzeyleri düşmektedir.
Öte yandan alfa ve gamma linolenik asit (ALA, GLA) fazla tüketmek geçirgenliği artırabilir (Benim notum: keten tohumu, çörek otu, hayvansal ürünler)
Endüstriyel işlem görmüş ve katkı maddesi olarak kullanılan yağlar bağırsak geçirgenliğini artırır.
Fosfatidil kolin ise besinlerle birlikte alındığında veya takviye olarak bağırsak geçirgenliğine iyi gelir (Benim notum: Fosfatidil kolin yumurta, ciğer, kuruyemişler ve balıklarda bulunur).
Referans:
Binienda A, Twardowska A, Makaro A, Salaga M. Dietary Carbohydrates and Lipids in the Pathogenesis of Leaky Gut Syndrome: An Overview. Int J Mol Sci. 2020 Nov 8;21(21):8368. doi: 10.3390/ijms21218368. PMID: 33171587; PMCID: PMC7664638. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7664638/
Dr.Banu Taşçı Fresko tarafından, kendisine ait www.banutascifresko.com adlı site üzerinden gerçekleştirilen internet ortamındaki faaliyetler kapsamında çerezler kullanılmaktadır.
Çerez ayarları tercihlerinizi kaydedebilmemiz için kesinlikle gerekli çerezler her zaman etkin olmalıdır.
Bu çerezi devre dışı bırakırsanız, tercihlerinizi kaydedemeyiz. Bu da, bu web sitesini her ziyaret ettiğinizde çerezleri tekrar etkinleştirmeniz veya devre dışı bırakmanız gerekeceği anlamına gelir.