Biyotin eksikliği sadece saçları mı döker?

 B vitaminlerinin çoğu gibi biyotin de bedendeki biyokimyasal reaksiyonlarda kofaktör olarak yer alır; eksikliğinde reaksiyonlar gerçekleşemez. Kofaktörleri motor yağı olarak düşünebilirsiniz; arabanın yol alması için benzin kadar gerekli değildir; ancak eksikliğinde motor istenen etkinlikte çalışmaz.

Biyotin eksikliği daha çok saç dökülmesi ve tırnak kırılması ile ilişkilendirilse de bağışıklık sistemi ve sinir sisteminde önemli görevleri vardır.

Yağ asitleri, glukoz ve amino asit metabolizmalarında, besinlerden enerji elde edilebilmesi için elzem bir vitamindir. Biyotin eksikliğinde özellikle sinirler, beyin ve kaslarda enerji açığı ortaya çıkar; beyin sisi ve kronik yorgunluk bulguları artar. Biyotin eksikliği mitokondrilerde glukozdan enerji edilmesini sekteye uğratır. Ayrıca insülin metabolizmasında pankreas beta hücrelerinin sağlığında da rol alır.

Antioksidan olarak görev alır.

Biyotin eksikliğinde proenflamatuar sitokin sentezinde artış görülür. Hem doğumsal bağışıklık sistemi hücreleri daha şiddetli enflamatuar yanıt verir, hem de edinsel bağışıklık sistemi daha enflamatuar bir profil sergiler. 

 DNA sentezi, hücre bölünmesi sırasında ve kromatin yapısında yer alır. Biyotin eksikliğinde DNA sentezinde aksama ve genomik instabilite görülebilir.

Bakteri ve maya hücreleri biyotin sentezleyebilirler. Besinlerle alınan biyotin ince bağırsaklardan, floranın sentezlediği biyotin kalın bağırsaklardan emilir. Bağırsak bakterilerinin sağlığı bozulduğunda hem diğer B vitaminleri ile birlikte sentezledikleri biyotin düzeyleri düşer, hem de düşen biyotin düzeyleri bağırsak içi enflamasyon, disbiyozis ve artmış bağırsak geçirgenliğine neden olur.

Türkiye biyotin düzeyleri en düşük ülkelerden birisidir.

Biyotin eksikliği bulguları:

• Saç dökülmesi
• Tırnak kırılması, uzamaması, tırnak sağlığı bozulması
• Astım ortaya çıkma riskinde ve bulgularında artış
•  Alerji bulgularında artış
•  Histamin intoleransı bulgularında artış
• Atopik dermatit
• Seboroik dermatit
•  Ağız çevresi dermatit (periorofasyal dermatit)
•  Parmak boğumlarında dermatit
• Bağırsakta enflamasyon, artmış bağırsak geçirgenliği, disbiyozis

• Konjonktivit
• Kronik yorgunluk
• Depresyona eğilim
• Kronik ağrı
• Baş ağrısı, migren
• Kas ağrısı
• Beyin sisi
• Eller ve ayaklarda uyuşma ve yanma, nöropati 
• İnsülin direnci, metabolik sendrom
• Fetüste nörögelişim bozuklukları
• Ataksi (yürürken dengesizlik)
•  İşitme kaybı
• İştahsızlık, bulantı-kusma

Alerjik olan ve olmayan ikizler karşılaştırıldığında alerjik olmayan ikizin kan biotin düzeyleri daha yüksek bulunmuştur.

Biyotinidaz eksikliği otozomal resesif olarak kalıtılan bir hastalıktır, bu kişilerde besinsel biyotin enzim eksikliği nedeniyle bağırsaklardan emilemez.  

Biyotin emilimini bozarak düzeyleri düşüren faktörler:

• Bağırsak hastalıkları
  • Çölyak hastalığı
  • Non çölyak gluten/buğday hassasiyeti
  • Enflamatuar bağırsak hastalıkları
  • İnce bağırsak operasyonları, mide küçültme operasyonları
  • SIBO, SIFO
• Batı tip beslenme
• Tip II diyabet
• Alkolizm
• Antiepileptik kullanımı (karbamazepin, fenitoin, fenobarbital)
• Uzun süreli antibiyotik kullanımı
• Parenteral beslenme
• Alerjik bebeklerde hipoalerjenik mamalar
• Fazla kahve tüketimi
• Karaciğer hastalıkları
• Proton pompası inhibitörü mide koruyucu ve antiasit kullananlarda
• Hipotiroidi hastalarında
•  Östrojen yerine koyma tedavisi veya doğum kontrol hapı kullanımı
• Çiğ yumurta beyazı tüketimi
•  Akne için izoretionin tedavisi
• İleri yaş
•  Sigara kullanımı

Biyotin düzeyi yüksek besinler:

• Balıklar, kabuklu deniz ürünleri
• Ciğer, sakatat
• Yumurta sarısı
• Tohumlar (özellikle ayçekirdeği) ve kuruyemişler
• Yeşil yapraklı sebzeler
• Avokado
• Mantarlar
• Çimlendirilmiş baklagiller

Çiğ yumurta avidin içeriği ile bağırsaklarda biyotini bağlar ve emilmesine engel olur, ayrıca hastalıklara neden olan bakterileri içerebilir. Çiğ yumurta tüketmeyin.

Takviye ve besinlerle birlikte günlük alım en az 30 mikrogram gün olmalıdır, bağırsaktan emilim kusuru varsa ihtiyaç artar.

Hamile ve emziren annelerin ihtiyacı normalden fazladır.

Antiepileptik kullanan hastalarda düzeyler bakılması gerekir.