Dr.Banu Taşçı Fresko tarafından, kendisine ait www.banutascifresko.com adlı site üzerinden gerçekleştirilen internet ortamındaki faaliyetler kapsamında çerezler kullanılmaktadır.
İnsanoğlu tahıl tüketimine yaklaşık 10000 yıl önce gerçekleşen şehirleşme ve tarım devrimi sonrasında başlamıştır. Tarım devrimi Mezopotamya’da başlamış, ve Ortadoğu’dan tüm dünyaya yayılmıştır.
Tüm dünya üzerindeki ekili alanların %60’ında tahıllar yetişmektedir; bunun en önemli bölümünü mısır, buğday ve pirinç teşkil etmektedir.
İnsanlık tarihinde nispeten yeni olan bu besinleri pek çok insan tolere edememektedir; bir kısmı farkında, pek çoğu ise farkında değildir.
Tahıl ailesi ortak bir atadan gelmektedir ve pirinç, poidea ailesi (yulaf, tritika ailesi (arpa, çavdar, buğday)), panikoidea ailesinden (darı (tilki kuyruğu, akdarı), sorgum ( süpürge darısı), ve mısır) oluşmaktadır.
Gluten ve diğer buğday ve tahıl proteinleri
Buğday, arpa veya çavdar unundan hamur yaptıktan sonra, hamuru su altında yıkayıp nişastasından temizlerseniz; geri kalan lastiksi protein kitlesi gluten ve diğer proteinlerden oluşmaktadır. Gluten, suda ve tuzlu suda çözünmez, alkolde çözünür. Tahıl tanesinin total protein miktarının % 70-80’inini oluşturur. Diğer proteinler: su ve tuzda çözünebilir albüminler ve globülinler, enzimler, enzim inhibitörleri, yapı proteinleri ve lipoproteinlerdir.
Gluten proteini iki ayrı molekülden oluşur: prolamin (gliadinler) ve glutelinler.
Prolaminler suda çözünmez, alkolde çözünür. Glutelinler ise su ve alkolde çözünmez, asit, baz ve deterjanda çözünür. Gliadinler yapışkanlığı sağlarken, gluteninler sağlamlık ve elastikiyeti sağlar.
Depo proteinleri şekilde görüldüğü üzere ortak bir atadan gelirler: tüm aileye prolamin süper ailesi denmektedir. Prolaminler her tahıl cinsine göre değişik isimlendirilir:
Yulaf gluten içermez, ancak içerdiği aveninin protein moleküler yapısı glutene çok benzer. Ayrıca tarlada yetişirken, toplanırken veya işlenirken gluten ile kontamine olabilir. Glutensiz de olsa yulaf tüketimi, çölyak hastalarının %10’unda bağışıklık yanıtında artışa neden olmaktadır.
Günümüzde kullanılan modern buğdayı hekzaploid yapıdadır; daha fazla immünojenik epitop içerir, ve dolayısı ile hastalarda daha çok bağışıklık sistemi yanıtına neden olur. Atalık buğdaylar (siyez, kavılca, karakılçık) diploid yapıdadır, günümüz buğdayına göre daha az bağışıklık yanıtına neden olurlar ama masum değillerdir.
Buğdayın genetik ve protein yapısın değişmesi dışında, günümüzde buğday ve tahıl ürünleri daha fazla tüketilmekte, gıda endüstrisinde katkı maddesi olarak kullanılmakta ve işlenmiş gıdalar eskisinden daha çok miktarda tüketilmektedir.
Besinler ağız yolu ile alındıktan sonra sindirim sürecinde, mide, pankreas bağırsak enzimleri tarafından protein molekülleri amino asit, di-peptit ve tri-peptitlere indirgenir. Ancak gluten proteinleri bu enzimatik indirgenmeye dirençlidir, yapısal bütünlüğünde değişiklik meydana gelmez; bağırsak hücrelerine ulaşan bu indirgenmemiş uzun peptit zincirleri, bağırsak hücrelerinin arasından veya içinden geçerek hücre-kan dolaşımı sınırına ulaşır; hastalıkların oluşum süreci başlar.
Buğday ve diğer tahıllarla ilgili diğer bir problem kullanılan tarım ilaçları, özellikle glifosat ve glifosat içeren karışımlardır.
Glifosat; ekim öncesinde tohumları zararlılara daha dayanıklı hale getirmek için, yetişme sırasında zararlılara karşı korumak için, hasta sırasında kurutma/kolay toplama için, son olarak da nakliye ve depolama sırasında bozulmaları ve ürün kaybını önlemek için kullanılmaktadır. Bitkinin içine işlediği için de işlemek, pişirmek, yıkamak, kaynatmakla çıkamamaktadır. Kanada’da yapılan bir çalışmama süpermarketten alınan 3188 ürünün %30’una yakın oranında glifosat kalıntısı tespit edilmiş. Glifosat dünyada soya, mısır ve buğday tarımında kullanılıyor.
Glifosat etkisini şikimate yolakları üzerinden gösteriyor. Bu yolak insan metabolizmasında olmadığı/kullanılmadığı için glifosatın insana zarar vermeyeceği düşünülüyordu. İnsanlar değilse de, insanın içinde yaşayan bağırsak canlılarının hayatta kalması ancak bu yolak sayesinde mümkün olduğu için, glifosat kullanımı bağırsak bakterilerini etkileyerek insan sağlığını doğrudan etkilemektedir.
İnsan bağırsağında yaşayan bakterilerin bir kısmı glifosatın öldürücü etkisine karşı dirençli, bir kısmı ise duyarlıdır. Duyarlı olanlar iyi huylu veya yararlı bakteriler, dirençli olanlar ise hastalık yapan veya patojen bakterilerdir. Dolayısı ile uzun süre/ çok miktarda/ sürekli glifosat kalıntısı içeren besin tüketmek bağırsak sağlığını bozmakta ve disbiyozise neden olmaktadır. En çok etkilenen bakteri aileleri laktobasiller ve bütirokoklardır. Bütirokokların kaybı, kısa zincirli yağ asidi üretimde azalmaya, bu da bağırsak hücrelerinin ölüm/kaybına ve artmış bağırsak geçirgenliğine, enflamasyon ve oksidatif stres artışına neden olur.
Hayvan yem yetiştiriciliğinde (mısır, soya, alfa alfa) yüksek oranda glifosat kullanılmaktadır. Bu hem hayvanların bağırsaklarında enflamasyon, hastalıklara ve hayvanlara verilen antibiyotik miktarında artışa neden olmakta; hem de bu hayvanların idrar ve dışkıları ile doğal kaynak sularına karışmaktadır.
İnsanda buğday ve tahıllar 3 hastalığa neden olabilmektedir:
Çölyak hastalığında buğday, arpa ve çavdar içindeki gluten (gliadin) prolamini bağırsak hücrelerine zarar vererek, artmış bağırsak geçirgenliğine yol açarak ve bağışıklık yanıtı oluşturarak hastalığa neden olur.
Non çölyak gluten ise gluten ile birlikte diğer tahıl proteinleri buğday rüşeymi agglütinini ve amilaz tripsin inhibitörleri başta) doğumsal bağışıklık sistemini uyararak ve artmış bağırsak geçirgenliğine neden olarak hastalığa yol açarlar.
Buğday alerjisinde ise buğday, özellikle gliadin proteinlerine karşı gelişen alerjik yanıt söz konusudur.
Ayrıca nikel alerjisinde ve histamin entoleransında da buğday ve diğer tahılların proteinlerinin hastalık oluşumuna katkıda bulunduğu düşünülmektedir.
Referanslar
Dr.Banu Taşçı Fresko tarafından, kendisine ait www.banutascifresko.com adlı site üzerinden gerçekleştirilen internet ortamındaki faaliyetler kapsamında çerezler kullanılmaktadır.
Çerez ayarları tercihlerinizi kaydedebilmemiz için kesinlikle gerekli çerezler her zaman etkin olmalıdır.
Bu çerezi devre dışı bırakırsanız, tercihlerinizi kaydedemeyiz. Bu da, bu web sitesini her ziyaret ettiğinizde çerezleri tekrar etkinleştirmeniz veya devre dışı bırakmanız gerekeceği anlamına gelir.