Dr.Banu Taşçı Fresko tarafından, kendisine ait www.banutascifresko.com adlı site üzerinden gerçekleştirilen internet ortamındaki faaliyetler kapsamında çerezler kullanılmaktadır.
Uzun süreli ve reçetesiz mide koruyucu proton pompası inhibitörleri tedavisi sonucu magnezyum eksikliği ortaya çıkabilir
PPİ kullanımı ile magnezyum eksikliği sık olarak görülebilmektedir. PPİ ilaçlar (omeprazol, lansoprazol, pantoprazol ve esomeprazol) on iki parmak bağırsağından magnezyum emilimini bozarak magnezyum düzeylerinin düşmesine neden olurlar. 2006 senesinde ilk defa bildirilen PPİ kaynaklı magnezyum düşüklüğü için 2011’de Amerikan FDA tarafından için güvenlik uyarısı yayınlamıştır: PPİ kullanımının bazı özel koşullar dışında) 4 ila 8 haftayı geçmemesi, zorunluluk halinde bir sene içinde 3’er kez 2 haftalık tedavi süresinin aşılmaması önerilir.
Hastaların yaklaşık %20’sinde (5 hastanın birinde) klinik olarak gösterebilir magnezyum düşüklüğü meydana gelmekte; uzun süreler ve yüksek doz kullanan hastalarda bu olasılık artmaktadır.
Magnezyum, insan vücudunda 600’den fazla reaksiyonda koenzim olarak kullanılan çok önemli bir mineraldir. Bunların arasında protein sentezi, kas-sinir iletimi, kas ve sinir sağlığı, kan şekeri kontrolü, kan basıncı düzeylerinin dengelenmesi sayılabilir. Ayrıca protein, genetik materyal ve mitokondrilerin yapısında yer alır. Vücuttaki magnezyumun %99’u kemikler, kaslar ve yumuşak dokuda; %1’i serum ve alyuvarların içindedir. Emilen magnezyumun böbreklerden geçen %95’i geri emilir, %3-5’i idrarla atılır.
Vücuttaki magnezyum dengesi; bağırsaklardan emilimin artıp azalması ile, kemiklerden sağlanan magnezyumun düzeyleri dengelemesi ile ve böbrekten atılımın azaltılıp artırılması ile her zaman dengede tutulur. İnce bağırsaklardaki PH değeri yükseldikçe magnezyum emilimi %85;lerden %50 düzeylerine kadar iner. PPİ ilaçlar mide asiditesini yükselterek (daha az asidik yaparak) bağırsaklardan hem aktif hem de pasif magnezyum emilimini bozar.
İlaçlar dışında yaş, yaşla azalan mide asiditesi, alkol, besinlerle yeterli magnezyum alınıp alınmaması ve magnezyum metabolizmasındaki genetik değişiklikler de magnezyum düzeylerini etkiler.
Magnezyum kas kasılması, damar çeperi tonusu, kalp atımında çok önemli olan sinir iletimi ve sinir-kas iletiminde görev alır. Bunların dışında kalsiyumu antagonize ederek ağrı oluşumunun önüne geçer. Kemik yapımı ve kemik yapım/yıkım dengesinde rol alır. Magnezyumun diğer önemli bir görevi de en önemli hücre içi antioksidanı glutatyonun yapında yer almasıdır.
Magnezyum düzeyleri ve D vitamini düzeyleri birbiri ile yakından ilişkilidir. Aktif D vitamini bağırsaklardan D vitamini emilimini artırır, magnezyum ise D vitamini moleküllerinin D vitamini taşıyıcı proteinine bağlanarak tüm dokulara ulaşmasını sağlar. Magnezyum düşüklüğü ayrıca parathormon salınımını etkileyerek de kalsiyum ve D vitamini metabolizmasını etkiler.
Uzun süreli PPİ kullanımı diyabeti, kalp damar hastalığı ve böbrek hastalığı olan; çoklu ilaç, idrar söktürücü, tansiyon ilacı kullanan hastalarda magnezyum düzeylerini düşürme riski daha yüksektir ve daha ciddi sonuçlara neden olur.
Batı toplumlarında laboratuar değerleri normal sınırlarda gözüken ama hücre içi magnezyum düzeyleri düşük olanların oranının %20’lerde olduğu düşünülmektedir. Kemik erimesi olan post menopozal kadınlarda bu oran %80’lere ulaşabilmektedir.
Magnezyum eksikliğinin önemli bir nedeni besinlerin magnezyum içeriğinin azalması ve diyetlerde magnezyum içerikli besinlerin giderek daha az yer almasıdır. Yeşil yapraklı sebzelerin içerdiği magnezyum düzeylerinin son 100 sene içerisinde %80-90 oranında düştüğü belirlenmiştir. Besinlerin pişirilme şekli (kaynatmak, haşlamak) ve tahılların ağartılması da %80 düzeyinde kayıplara neden olabilmektedir. Fosforik asit içeren gazlı içecekler ve fitat ve oksalat içeren kuruyemişler ve baklagiller de magnezyumu bağlayarak atılmasına ve emilmemesine neden olurlar. Alkol ve kafein tüketimi, böbreklerden magnezyum atılımını artırarak serum düzeylerini düşürür.
İnsülin magnezyumun hücre içine giriş çıkışını etkileyerek, özellikle insülin direnci gibi yüksek insülin düzeyleri olan hallerde magnezyum düzeylerini etkileyerek, düzeyleri düşürür.
Bağırsaklardan emilim bozukluğu olan hallerde ( Crohn hastalığı, ülseratif kolit, çölyak hastalığı, kısa bağırsak sendromu, Whipple hastalığı) ve tiroid ve paratiroid bezi bozuklukları da magnezyum düzeylerine etki eder. Bunların dışında kronik böbrek yetersizliği ve dialize girmek de düzeyleri düşürür.
PPİ ilaçlar ile birlikte idrar söktürücü tedavi almak, antidepresan İmipramine kullanmak, digoksin almak, insülin tedavisi almak, astım için beta adrenerjik agonist (fenoterol, salbutamol, teofilin) kullanmak ve aminoglikozid antibiyotik kullanmak magnezyum eksikliği riskini artırır.
Magnezyumun düşmesi ile enflamasyon artar, pıhtılaşma olasılığı yükselir, aritmilerin ortaya çıkması kolaylaşır. Magnezyum düşüklüğü ile kardiyovasküler hastalık riski, diyabet, hipertansiyon ve kalp atımlarında düzensizliğe (aritmi) neden olabilir. Kemik erimesi riski artar. Glukoz metabolizmasını etkileyerek insülin direncine yol açabilir.
İştah kaybı, bulantı ve kusma görülebilir.
Magnezyum düşüklüğü ayrıca beyin sisi, baş ağrısı, migren ağrılarında artış, fibromiyalji ve kas ağrılarında artış, baş dönmesi, kaslarda kramp, titreme, yorgunluk, kas zaafı, seğirme, ellerde ayaklarda uyuşma-karıncalanmaya neden olabilir. İleri magnezyum düşüklüğü bilinç bulanıklığı, uykuya eğilim ve nadiren bilinç kapalılığına ve nöbet geçirmeye neden olabilir.
Böbrek hastalığı ve idrar söktürücü ilaç kullanan hastalar ve kahve içenlerde magnezyum düşüklüğü görülme olasılığı yüksektir.
Batı tipi, yoğun rafine karbonhidrat içerikli beslenmede magnezyum düzeyleri düşüktür; batı tipi beslenmeyle birlikte fazla alkol, kahve tüketimi ve yetersiz sebze tüketimi, PPİ’ların neden olduğu magnezyum düzeyi değerlerini daha da düşürür. Alkol kullanımı, ishal, kusma, emilim bozuklukları ve tiazid diüretikleri kullanımı magnezyum eksikliğini artırır.
Magnezyum mitokondri içi elektron transport zincirlerinde ve reaktif oksijen moleküllerinin temizliğinde rol alır. Eksikliğinde mitokondriyal sağlık bozulur, oksidatif stres ve enflamasyon artar, protein yapılar zarar görür.
Magnezyum, kas ATP komplekslerindeki önemli rolü nedeniyle kas gücü ve dayanıklılığın en önemli belirleyicilerindendir. Magnezyum eksikliği oksidatif stres düzeyinde artış, reaktif oksijen molekülleri kaynaklı lipit ve protein harabiyeti, kas içi kalsiyum metabolizmasındaki bozukluklar nedeniyle sporcuların kas hücrelerinde yapısal değişikliğe neden olur. Düşük magnezyum düzeyleri diğer sorunlarla beraber kas gücü ve fiziksel performansı da olumsuz yönde etkiler. Bu yaşla birlikte görülen kas kitlesi azalması (sarkopeni) düzeylerini artırır, hastaları kronik hastalıklara ve düşmelere açık hale getirir. Ayrıca fibromiyalji gibi kas problemleri ile seyreden hastaların kas güçsüzlüğünü ve kolay yorulma olasılığını artırır, kolay yaralanma ve sakatlanmaya zemin hazırlar.
Magnezyum düşüklüğü vücutta stres yanıtına neden olarak enflamasyona neden olur. Bu enflamasyon kalp damar alt yapısı yatkın olan kimselerde aterosklerotik değişiklikleri, endotel harabiyetini, pıhtılaşma riskini, tansiyon yüksekliğini ve metabolik sendrom bulgularında kötüleşmeye neden olur.
Magnezyum değerlerinin düşmesi bağırsaklarda yararlı bifidobakter bakterilerin sayısının azalmasına, bağırsak bariyerini kontrol eden kimyasalların sentezinin azalmasına neden olur.
Magnezyum eksikliği disbiyozis, enflamasyon, oksidatif stres ve D vitamini eksikliği nedeniyle hastaları depresyona eğimli yapar, var olan depresif bulguların tedaviye yanıtını azaltır.
Magnezyum düşüklüğü genellikle kalsiyum düşüklüğü, D vitamini düşüklüğü ve potasyum düşüklüğü ile birlikte seyreder.
Günlük magnezyum ihtiyacı erişkinlerde, erkeklerde 420 mg/gün, kadınlarda 320 mg/gündür. Besinlerle alınan magnezyumun yaklaşık %30 emilir.
Serum magnezyum düzeyleri her zaman sıkı bir güvenlik aralığında tutulduğu için serum magnezyum düzeyleri her zaman magnezyum eksikliğini göstermez. Magnezyum düzeylerini en iyi hücre içi (eritrosit içi) magnezyum düzeyleri ve /veya idrarda magnezyum atılımı gösterir.
Nöropsikiyatrik problem, hipertansiyon, kardiyak problem, kalpte ritm düzensizliği, astım, diyabet ve kronik yorgunluğu olan hastalarda magnezyum düşüklüğü daha çok bulgu verir ve daha tehlikelidir.
Diyabeti, kalp damar hastalığı ve tansiyonu olan, tiazid türü idrar söktürücü kullanan, böbrek problemleri olan, özellikle 60 yaş üstü hastaların sık olarak magnezyum düzeylerini (hücre içi/idrarla atılım) ölçtürmeleri ve düzeylerin düşük çıkması halinde diğer mide koruyucu tedavilerin seçilmesi gerekir.
Uzun süre PPİ kullanan, fibromiyalji, kronik yorgunluk, depresyon ve beyin sisi gibi yakınmaları olan hastaların aynı şekilde magnezyum düzeylerini (hücre içi/idrarla atılım) ölçtürmeleri ve düzeylerin düşük çıkması halinde diğer mide koruyucu tedavilerin seçilmesi gerekir. Başka tedavi verilemiyorsa hastanın B12 vitamini ve demir düzeylerini de sıkı takibe alarak uygun ve yeterli magnezyum ve B12 vitamini tedavisinin yapılması önemlidir.
*
Yukarıdaki bilgiler ışığında kullandığınız PPİ ilacı doktorunuza sormadan aniden bırakmayın. Uzun süreli PPİ kullanımı midede gastrin seviyelerini yükselttiği için bırakma sonrası yakınmalarında belirgin artış meydana gelebilir. Doktorunuzun önerisi ile tedricen azaltmak/kesmek ve gerekirse diğer mide koruyucu tedavilere geçmek uygun olacaktır.
Kaynakça:
2. https://www.health.harvard.edu/diseases-and-conditions/proton-pump-inhibitors
9. Magnesium: The Forgotten Electrolyte-A Review on Hypomagnesemia.https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6524065/
15. https://www.cambridge.org/core/journals/international-psychogeriatrics/article/use-of-protonpump-inhibitors-is-associated-with-depression-a-populationbased-study/AB3DFBB4383D3FB0928609444B60305F
16. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31754136-proton-pump-inhibitor-use-is-associated-with-a-broad-spectrum-of-neurological-adverse-events-including-impaired-hearing-vision-and-memory/
17. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/24853165-proton-pump-inhibitor-related-headaches-a-nationwide-population-based-case-crossover-study-in-taiwan/
19. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31934342-hypomagnesaemia-induced-recurrent-cerebellar-ataxia-an-interesting-case-with-successful-management/
20. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/29605975-advantages-and-disadvantages-of-long-term-proton-pump-inhibitor-use/
27. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31689852-proton-pump-inhibitors-and-hypomagnesemia-a-meta-analysis-of-observational-studies/
Dr.Banu Taşçı Fresko tarafından, kendisine ait www.banutascifresko.com adlı site üzerinden gerçekleştirilen internet ortamındaki faaliyetler kapsamında çerezler kullanılmaktadır.
Çerez ayarları tercihlerinizi kaydedebilmemiz için kesinlikle gerekli çerezler her zaman etkin olmalıdır.
Bu çerezi devre dışı bırakırsanız, tercihlerinizi kaydedemeyiz. Bu da, bu web sitesini her ziyaret ettiğinizde çerezleri tekrar etkinleştirmeniz veya devre dışı bırakmanız gerekeceği anlamına gelir.