Karşımızdakini anlama sanatı

The Art of People: 11 Simple People Skills That Will Get You Everything You Want
Yazar: Dave Kerpen  
Yayn evi: Crown business, 2016
Yazar Dave Kerpen bu kitapta bize fayda sağlayacak ve hayatımıza yerleştirmemiz gereken 11 basit nitelikten söz ediyor ve güçlü ilişkilere sahip olmanın hayatın yükünü taşıma konusunda bize destek olduğunun altını çiziyor; İlişkilerimizi, sosyal hayatımızı, kariyerimizi ve bu vesileyle tüm yaşamımızı değiştirecek, istediklerinizi gerçekleştirmenize yardımcı olacak detaylar veriyor.

“Tanıdığım en başarılı insanlar, konuşmak yerine karşısındakini dinlemeyi tercih edenlerdir.”
Bernard Baruch

“Eğer çevrenizdeki insanlarla aranızda anlamsız, zayıf ilişkileriniz varsa karşılaştığınız her zorlukta, her engelde tek başınıza sırtınızda dağ kadar yük taşıdığınızı hissedersiniz. Çevrenizdeki insanlarla güven, saygı ve iş birliğine dayalı sağlam ilişkiler kurabildiğinizde ise arkanızdaki kişilerin sizi desteklemesiyle bu engeller gözünüze daha kolay görünür.”
Gerçekten de adım atacak gücü bulamadığımızda arkamızda bizi iten, destekleyen böyle bir gücün olması paha biçilemez. Yazara göre böyle ilişkilere sahip olabilmek için ise geliştirmemiz gereken şeyler var.

İnsanları anlamanın yolunun kendimizi anlamaktan geçer.

Hem en güçlü yanlarınızı hem de elinizde olmadan sahip olduğunuz zayıf özelliklerinizi yazın ve bunları nasıl dönüştürebileceğinizi düşünün diye bir tavsiye veriyor.
Yazarın zor insanlarla dahi kolay bir şekilde iletişim kurmak için önerisiyse hayatınızda iletişim kuramadığınız 3 kişiyi belirlemek ve onları bir kahve içmeye davet ederek tanımaya çalışmak.Yazara göre bir insanın sizi sevmesini sağlamanın sırrı ise susmak ve sadece dinlemek!
Yazar Dave Kerpen’in ikinci önerisi doğru insanları bulmak üzerine. Doğru insanlarla tanışmanız için önerisi ise görünür olmak. Yazar bunun için sizin imza stiliniz olarak akıllarda kalabilecek birkaç aksesuar belirlemenizi ve bunları sizi ayıracak unsurlar olarak sık sık kullanmanızı söylüyor.
Çarpıcı ancak yazarın hayatınıza soktuğunuz insanlar için ilginç bir önerisi var, onları yavaşça hayatınıza sokun, hızlıca çıkarın. Nasıl ki iş yerlerinde işe alım süreçlerinde yöneticiler ince eleyip sık dokuyor ama işten çıkarmalarda hızlı davranıyorlar; aynı bu süreçte olduğu gibi, insanları hayatınıza sokarken seçici, size iyi gelmeyen insanları hayatınızda hızlıca çıkartırken ise çabuk olmanızı söylüyor yazar.
Yazar bu bölümde son olarak çevrenizdeki insanların size etki şekilleriyle ilgili değişik bir örnek veriyor ve diyor ki; “İstediğinizi elde etme konusunda size yardımcı olmayacak biriyle geçirdiğiniz her bir dakika, istediğinizi elde etme konusunda size yardım edebilecek bir kişiyle geçireceğiniz zamandan harcar.”
Yazar Kerpen, insanları dinlerken ise onların sadece kelimelerini işitmenin yeterli olmadığını ve karşımızdaki kişinin vücut dilini de okumak gerektiğini söylüyor. Göz teması, jest ve mimikler, postür, ses tonu gibi detayları bir bütün olarak fark etmeyi öneriyor.

İnsanlar gerçekten ihtiyaçları olsa bile tavsiye dinlemek istemez, sadece kendilerinin duyulduğunu hissetmek isterler

İnsanları anlamak için önce dinlemek ve onları okuyabilmek gerekir.
Yazar Dave Kerpen’in bir diğer önerisi insanlarla bağlantı kurmak üzerine. Bir insana sorabileceğiniz en anlamlı ve önemli sorunun “Nasıl yardımcı olabilirim?” olduğunu söylüyor. Çünkü bu basit soru hem ilişkilerinizi güçlendirecek hem de uzun vadeli olmasına yardımcı olacak.
Kitabın yazarı bu önerisini yalnızca gündelik hayatta değil, sosyal platformlarda da sürdürmenin önemli olduğunu belirtiyor. Sosyal medya hesaplarınızdan yorum yaparken, insanla etkileşim kurarken de aynı şekilde özenli ve hassas olmanın önemine değiniyor Kerpen.
İlişki kurduğunuz kişilere kırılgan ve hassas yönünüzü göstermekten çekinmeyin, korkmayın diyen yazar, içinizden duygularınızı göstermek geldiğinde bununla mücadele etmeyin, çünkü bu kırılganlık sizi çok güçlü bir şekilde karşınızdaki kişiye bağlayabilir diye ekliyor.
Yazar Dave Kerpen’in bir diğer önerisi insanları etkilemek üzerine. Yazarın bu bölümde özellikle vurguladığı detay ise şöyle; “İnatçı bir şekilde azmetmek, iki kere denemek değil, üç kere denemek değil hatta dört kere de denemek değildir. Azim, istediğinizi elde edene kadar denemeye devam etmektir”. İnsanları etkilemek istiyorsanız, tutkunuzu ve yaratıcılığınızı kullanarak bir plan yapın, karşınızdaki kişiye en orijinal halinizi yansıtın.
Yazar Kerpen hem iş hem de özel hayatınızda insanlara kendinizi daha iyi ifade ederek onları etkilemek için şu tavsiyeyi veriyor: “Hayır kelimesinin korkusunu kucaklayın ve evet kelimesini duymak için talepte bulunun.”
Yazar Kerpen insanlarla ilişkilerinizi güçlendirmek için ayrıca, korku, çekingenlik veya utangaçlık gibi hislerinizi bir kenara bırakın ve işe koyulun diyor.
Yazar Dave Kerpen’in bir diğer önerisi insanların zihinlerini değiştirmeye çalışmak üzerine. Yazar bu bölüme haklı olmak yerine mutlu olmayı tercih ettiğini paylaşarak başlıyor. Çünkü insanlar üzerinde etki bırakabilmek için onların zihinlerini değiştirmek değil, kendi zihin yapımızı değiştirmek gerektiğini vurguluyor.

Kerpen, bu konuda kendimizi geliştirebilmemiz için, herhangi biriyle bir dahaki tartışma anında, haklı olmayı mı mutlu olmayı mı tercih ettiğimizi gözlemlememizi istiyor.
Yazar tartışma anlarında haklı olmaya çalışmaktan vazgeçerek mutlu olmayı seçmenin oldukça zor olduğunu ve zihinsel güç gerektirdiğini belirtiyor ve ekliyor; “Tartışma yaşandığında önce sakince görüşünüzü belirtin, ardından haklı olmayı değil mutlu olmayı tercih ettiğinizi paylaşın, gülümseyin ve kibarca yürüyüp gidin”. Bunu başardığınızda ise aslında istediğiniz şeyi daha sonradan elde edebileceğinizi not düşüyor.
Dave Kerpen’in bir diğer önerisi bildiklerini paylaşmak üzerine. Yazar, insanlar üzerinde etki bırakmak ve kendi görüşlerinizi benimsetmek istiyorsanız, insanlara bir şeyler öğretebilme yeteneğinizi geliştirmeniz gerektiğini belirtiyor. İnsanlara fikirlerinizi anlatabilmenin ilk yolu olarak ise bir model olmayı öneriyor.

Anlatma, göster

Fikirlerinizi derli toplu bir şekilde ifade edebilmek, bir konuda görüşlerinizi aktarabilmek için yazarın önerisi, anlatmayı & paylaşmayı sevdiğiniz birkaç konuyu yazmak. Ardından bunları net, sade ve basit bir şekilde anlatmayı tekrar ederek geliştirin. Korku saçarak, öfke patlamaları yaşayarak sözünüzü dinletemezsiniz.
Hem özel hayatınızda hem de iş hayatınızda sözüne saygı duyulan bir insan olmak istiyorsanız, bir öğretmen (veya yönetici) olmayın, bir öğrenci (veya koç) olmaya çalışın diyor ve ekliyor Kerpen, “öğrenme macerasını kucaklayın!”
İnsanları etkilemek için bir lider gibi davranmanızı söylüyor ve yer aldığınız organizasyonun büyüklüğü ne olursa olsun kendinizi bir lider olarak görmenizi öneriyor. Yazarın, herkesin etrafında olmak isteyeceği bir kişi olmak için tavsiyesi ise tek bir kelimeyi kullanmak: “Harikayım!” Bir dahaki sefer biri size nasılsın diye sorduğunda ona “Harikayım!” şeklinde cevap verirseniz bu tüm bakışları üzerine çekecektir. Bir lider olarak insanlara ilham vermek istiyorsanız sadece bir şirketin CEO’su olmanız gerekmediğini savunuyor yazar. Ona göre çok küçük bir ekip yönetiyor olsanız bile veya ailenizdeki kişilere ilham vererek de bunu başarabilirsiniz
Yazar Dave Kerpen’in bir diğer önerisi çatışmaları çözen kişi olmak hakkında.
Yazar, çatışma halinde olduğumuzu hissettiğimiz anlarda “karşımdaki kişinin dinlenmiş, kendisini ifade edebilmiş ve çözüm bulabilmiş gibi hissetmesi için nasıl yardım edebilirim?” diyerek olaylara yaklaşmamızı öneriyor.
Buna ek olarak yazar, çatışma anlarında kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak şeyler üzerinde de farkındalık geliştirmemiz gerektiğini öneriyor ve ekliyor;

“Eğer yardım etmek için boy gösterirseniz kazanan kişi olursunuz”.

Yazar Kerpen, ilham veren bir insan olabilmek için öncelikle size ilham veren kişileri yazmanızı ve bu kişilerin öne çıkan özelliklerini gözlemlemenizi öneriyor. Yazar hayat yolculuğunuzda sizi motive eden cümleleri not almanızı ve bunlara kendi deneyimlerinizi ekleyerek etrafınızdaki kişilerle paylaşmanızı tavsiye ediyor. İnsanlara ilham verebilmek için sadece ışıltılı cümleler kurmak gerekmediğinin de altını çizen yazar bunun bambaşka yollarının olduğunu da söylüyor ve ekliyor; “Rastgele bir şekilde nezaket dolu bir hareket yapmak, kötü ruhsal durumun en hızlı çaresidir”.

Yazar Dave Kerpen’in son önerisi insanları mutlu etmek üzerine. Yazar hem aile üyelerinizi hem de iş arkadaşlarınızı her gün mutlu etmek için ufak tefek şeyler yapmanızı öneriyor; övgü, güzel sözler söylemek, küçük şeylerle sevindirmek gibi…
İnsanlarla ilişkilerimizi güçlendirecek öneriler paylaşan yazar, bir kutu teşekkür kartı almamızı ve fırsat doğdukça bu kartları doldurarak paylaşmamızı tavsiye ediyor.Tüm bu küçük ama etkili hareketlerin zaman içinde alışkanlığa dönüşeceğini ve sizi binlerce kişinin zihninde yer eden bir insana dönüştüreceğini de sözlerine ekliyor yazar.
Yazar Kerpen kitabının son bölümünü ilham verici bulduğu sözleri paylaşarak bitiriyor.
“Bilgelik, konuşmak yerine sadece dinleyince elde edebildiğimiz ve ömür boyu süren bir ödüldür.” Doug Larson
” Bir araya gelmek başlangıçtır. Bir arada kalmak süreçtir. Birlikte çalışmak başarıdır.” Henry Ford

” Hayattaki en zor şey harekete geçme kararı almaktır. Gerisi sadece azimdir.”