Daha önceki koronavirüs varyantları ile enfeksiyon sırasında ve sonrasında baş ağrısı sıklığı %10’lardan %50’lere kadar görülebilirken, bu sıklık delta varyantı ile belirgin olarak artmıştır.
Delta varyantı bazen sadece baş ağrısı ile seyredilebilmekte; bazen de tat ve koku kaybı yapmadan soğuk algınlığı bulguları ve baş ağrısı ile seyredebilmektedir.
Mide bağırsak tutulumu olan hastalarda (karın ağrısı, bulantı, kusma, ishal) baş ağrısı daha sık olarak görülebilir.
Koronavirüs ile görülen baş ağrısını ikiye ayırabiliriz:
GTBA’nın ortaya çıkmasına hastalığa bağlı kaygılar, hareketsizlik ve uyku bozuklukları katkıda bulunur. Pandemi süreci ile birlikte daha fazla masa başında oturma, bilgisayar başında daha fazla zaman geçirme ve telefonlara uzun saatler boyunca bakmanın etkisi de unutulmamalıdır.
Virüsün olfaktör bulbus üzerindeki etkileri ve sonrasında beyinde ve beyin zarlarında enflamasyona neden olması baş ağrılarının önemli bir nedenidir.
Koronavirüsün hücrelere girerken ACE2 reseptörlerini kullanması nedeniyle hastalarda ATII düzeyleri artmakta, bu da kan basıncını, sempatik baskınlığı ve nöroenflamasyonu artırarak baş ağrılarına neden olabilmektedir. ATII düzeylerinin artması ağrı oluşturan P maddesi ve CGRP düzeylerini artırarak migren benzeri ağrılara neden olabilir, var olan migren ağrılarının şiddetini ve sıklığı artabilir.
Baş ağrılarının artmasının bir diğer nedeni, virüsün yüzün duyusunu sağlayan trigeminal sinir uçlarından beyne doğru geriye yolculuk yapması ve enflamatuar sitokin salgısına neden olarak, komşuluğundaki beyin zarlarını daha hassas hâle getirmesidir. Akciğer tutulumu olan hastalarda kandaki oksijen düzeylerinin düşmesi (hipoksi) baş ağrısına neden olur.
Fazla miktarda kahve: Çok kahve içilmesi baş ağrılarını artıran diğer bir faktördür; kahve içmek sempatik baskınlığı artırır, magnezyum düzeylerini düşürür ve uyku kalitesini bozarak hem GTBA hem de migren ağrılarını tetikleyebilir/sıklığını ve şiddetini artırabilir.
Histamin içeren/salgılanmasına veya DAO enzimini inhibe eden yiyecekler yol açan yiyecekler:Enfeksiyon sırası ve sonrasında uzun COVID ile birlikte baş ağrılarını artıran bir başka durum da histamin entoleransıdır. Histamin entoleransı olan hastalarda histamin içeren, histamin salgılatan veya DAO enzimini inhibe eden besinler tüketilmesi migren benzeri baş ağrılarına neden olabilir. Koronavirüs enfeksiyonu sırasında mast hücrelerinin sayıca artması, daha aktif olması ve daha fazla histamin salgılaması nedeniyle hastalık öncesi ancak yoğun olarak histamin içerikli gıdalar tükettikten sonra ağrıları tetiklenen hastalar, daha önce dokunmayan gıdaların belirgin şekilde dokunduğunu ve ağrılarının arttığını fark ederler.
Evde kalma saatlerinin uzaması ve can sıkıntısından pek çok kişi boş zamanlarında kendini mutfağa vermiş̧, ekmek ve hamur işleri tüketimi pandemi öncesine göre çok artmıştır. Gluten/Buğday, non çölyak gluten/Buğday hassasiyeti olanlar başta olmak üzere pek çok kimsede baş ağrısına neden olabilir. Buğday rüşeymi aglütinini histamin salınmasına yol açarak histamin düzeylerini yükselterek baş ağrılarını artırabilir. Gluten eksitotoksik etki ile beynin uyarılabilirliğini artırarak hem baş ağrılarını artırır hem de serotonin düzeylerini düşürür. Gluten tüketimi yukarıda sayılan etkilerine ek olarak artmış̧ bağırsak geçirgenliğine ve kan beyin bariyerinde geçirgenlik artısına neden olur. Artmış bağırsak geçirgenliğinde kana karışan bağırsak içi flora bakterilerinin duvarında bulunan lipopolisakkarit isimli molekül, hem enflamasyonu artırır hem de baş ağrılarında artışa neden olabilir.
Son olarak da yine pandemi koşulları nedeniyle evde kalma süresinin artma- sının yan etkileri sayılmalıdır. Bunlardan bir tanesi D vitamini eksikliğidir . İkinci faktör yine gün ışığından mahrum almak ve aynı zamanda devamlı ekranlara bakmaktan serotonin ve melatonin düzeylerindeki düşmedir. Üçüncü bir neden hareketsizliktir. Hareketsizlik yine tek başına, özellikle GTBA’ya neden olabilir. Dördüncüsü de bozulan uyku düzeni, değişen uyku saatleridir.
Migren ve baş ağrılarıyla baş etmek için:
Susuz kalmayın.
Uykunuza dikkat edin, gerekirse doktorunuz ile konuşarak melatonin ve/ veya magnezyum takviyesi alın.
Kahve tüketimini azaltın. Yoksunluk ağrılarının ortaya çıkmaması için birden bire azaltmayın, günlere yayarak azaltın.
Atak zamanları çay (siyah/yeşil) içmeyin.
Bağırsak sağlığınıza dikkat edin, lif içeriği yüksek besinleri her öğün tüketin: tohumlar, çekirdekler (amarant, karabuğday, kinoa, çiya tohumu), sebzeler (yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, havuç, Brüksel lahanası, soğangiller, yerelması, kereviz, kuşkonmaz, pancar, enginar, tatlı patates, yeşil muz, elma, armut.
Doymamış yağ̆ ve omega-3 tüketiminizi artırın: balıklar, kabuklu deniz ürünleri, semizotu, keten tohumu, susam, tahin. Doktorunuz veya eczacınız ile görüşerek DHA içeriği yüksek Omega-3 takviyesi alabilirsiniz.
Gluten tüketmeyin.
Süt ve süt ürünlerini tüketmeyin (özellikle inek sütü).
Katkı maddeli besin maddeleri tüketmeyin.
Rafine karbonhidrat ve şekeri hayatınızdan çıkarın, doğal fruktoz tüketiminizi azaltın.
Magnezyumdan zengin beslenin: Yeşillikler, enginar, bamya, kabak çekirdeği, badem ve diğer kuruyemişler, keten tohumu, balık ve deniz ürünleri. Doktor veya eczacınıza danışarak takviye kullanın. Takviyenin çoklu magnezyum formlarını içermesi daha iyi olur. Magnezyum malat içeren takviyeleri sabah alın.
Triptofandan zengin ve serotonin düzeylerinizi artıracak şekilde beslenin: Etler, balıklar, yumurta, kabak çekirdeği, ceviz, nohut, susam, soğangiller ve pancar.
Fitobesleyici tüketiminizi artırın; daha çok sebze, kuruyemiş̧, tohum/çekirdek ve abartmadan meyve tüketin.
Kurkumin (zerdeçal) ve kersetin tüketiminizi artırın. Kersetin için, soğan, roka, sarımsak, pırasa, Brüksel lahanası, karabuğday, elma, üzüm, maydanoz, adaçayı, yeşil yapraklı sebzeler (özellikle kuzukulağı), brokoli ve kapari tüketebilirsiniz. DYA ile alınırsa kersetin ve kurkumin emilimi artar.
Dopamin ve serotonin düzeylerinizi yükseltecek şekilde beslenin. Her iki- sine de iyi gelecek besinler: etler, balıklar, yumurta, susam, kabak çekirdeği, yeşilliklerdir.
Soya fasulyesi ve ürünlerini tüketmeyin.
Atak zamanı doğal olarak glutamat içeren mantar, olgun domates, olgun peynir, islenmiş̧ et veya uzun süre kaynamış̧ kemik suyu tüketmeyin. Katkı maddeli besin tüketmeyin.
Tatlandırıcı kullanmayın, eksitotoksin içeren besinleri tüketmeyin.
Alkol tüketmeyin, sigara içmeyin.
Düzenli egzersiz yapın; güneşte ve açık havada zaman geçirin.