Otonom sinir sistemi bizi hayatta tutan ve tek başına, bizlerin düşünce veya kararlarından bağımsız çalışan bir sistemdir. Vücut içindeki tüm dengeleri, yani homeostazı düzenleyen bu sistem, vücuttaki tüm organların uyum içinde çalışmasını sağlar.
Üç ana bölümden oluşur: sempatik sinir sitemi, parasempatik sinir sistemi ve enterik sinir sistemi. Kalbimiz, akciğerlerimiz, bağırsaklarımız, damarlarımızız kasılıp gevşemesi, ter bezlerimiz, göz yaşı üretimimiz, safra kesesi işlevleri, sindirim ve stres karşısında verdiğimiz yanıtları bu sistemler belirler.
Sempatik sinir sistemi hareket/çalışma/tehlike gibi durumlarda baskınken, parasempatik sinir sistemi sindirim/uyku/tamir gibi süreçlerde söz sahibidir. Enterik sinir sistemi ise bağırsaklarımızın hareketinden, sindiriminden bağışıklık sistemi ve sentezlenen nörotransmitterlere kadar pek çok faktörü kontrol eden mide ve bağırsakların sinir sistemidir.
Otonom sinir sistemi ayrıca hipotalamopitüiter eksen üzerinden stres yanıtı yanında pek çok hormon ve nörotransmitterin sentez ve salınımını da denetler. Renin anjiyotensin aldosteron sistemi ile işbirliği içinde bir yandan damar kasılmasını bir yandan hormon/elektrolit dengelerinin sorunsuz bir çalışmasını sağlar.
Parasempatik sistemin bel kemiği vagus sinirdir.
Otonom sinir sistemi sinirleri, beyin sapından başlayarak tüm vücuda dağılır, vücudun çeşitli yerlerinden gelen otonom veriler de yine beyin sapında sonlanır.
Koronavirüs enfeksiyonu ve sonrasında oluşan enflamasyon ve oksidatif stresin etkisi ile beyinde, omurilikte ve sinirlerde enflamasyon oluşabilir.
Koronavirüsler hücre içine girmek için ACE2 reseptörünü kullandıkları için renin-anjiyotensin-aldosteron sisteminin (RAAS) düzgün çalışmasını engeller, ACE2 reseptörleri zarar görünce ham damar daralması hem de tansiyonda yükselme görülür. RAAS’nin etkilenmesi bunu yanında hem enflamasyonu artırır hem de mast hücrelerinin aktivasyonu sonucunda dolaşımda fazla miktarda histamin ve proenflamatuar sitokin salınımı olur.
Bu enflamatuar süreçten en çok otonom sinir sisteminin ana kumanda merkezi olan beyin sapı etkilenir.
Sempatik sistem baskınlığı, enflamasyon ve stres yanıtını ortaya çıkarırken, vagus aktivasyonu bağışıklık sistemini sakinleştirir. Vagus sinirinin/parasempatik sinirin etkilenmesi NFKB düzeylerini artırarak enflamasyonu artırır, öte yandan virüsün çoğalması kolaylaşır.
Yüz sinirleri yolu ile beyin sapına ulaşabilen koronavirüs enflamasyon, mikrovasküler tıkanmalar ve/veya sinir hücresi hasarı ile beyin sapının fonksiyonlarını etkileyebilirler.
Beyin sapı hasarı/etkilenmesi ağır olan hastalarda ani solunum yetersizliği, ağır solunum yetersizliği ve ciddi aritmiler görülür.
Tüm bu sürece katkıda bulunan bir faktör de hastaların ateş, bulantı, iştahsızlık ile birlikte uzun süre yatakta yatmasına bağlı olarak kan hacminde görülen azalmadır. Kan hacmi azalınca kalp bu azlıkla başa çıkabilmek için kalp atım sayısını artırır.
Koronavirüsün kalp ve bağırsak çevresindeki mekanoreseptör ve baroreseptörleri etkilemesi nedeniyle de kardiyovasküler sistem reaksiyonlarında aksama olabilir.
Koronavirüs hastalığı sırasında otonom sinir tutulumu görülebilse de tutulum en çok uzun COVID bulguları ile kendini gösterir.
COVID-19/ Uzun COVID otonom bulguları nelerdir?
Çarpıntı
Postural taşikardi sendromu (POTS)
Ayağa kalkınca göz kararması, baş dönmesi, sallanma hissi, dengesizlik, bayılacakmış gibi olma, bayılma
Uzun süre ayakta durunca bayılma hissi, göz kararması, bayılma
POTS, yani postural taşikardi sendromu, oturur veya yatar pozisyondan ayağa kalkınca kalp atım hızının normalden çok hızlanması ve 10 dakika boyunca hızlı kalkmasıdır. Otururken ayağa kalkınca artan iş yükünü karşılayabilmek için herkeste kalp hızı artar, ama POTS hastalarında bu artış çok fazla olur ve uzun sürer, pek çok bulgu bu artışa eşlik eder.
Tükürük salgısında azalma var olan tat alma bozukluklarını artırır.
Hastalık ve ateş nedeniyle sıvı kaybı olan hastalarda, aşırı terleme kaybı artırarak bulguların şiddetlenmesinde neden olur. Terlemesi azalmış kimselerde, var olan sıcağa tahammülsüzlük artar, aşırı etkilenen hastalarda ateş çok çıkabilir.
Damar açıcı, tansiyon düşürücü veya idrar söktürücü kullanımı
Bununla birlikte koronavirüs enfeksiyonu geçiren herkeste otonom tutulum görülebilir.
Otonom tutulum için öneriler
Günde en az 2, mümkünse 3 litre SU İÇİN!
Bu en, en, en önemlisi. Sevmiyorum, içemiyorum, yapamıyorum…kabul etmiyorum, yararlarını tekrar tekrar saymama gerek yok, ama otonom tutulumunuz ve/veya uzun COVID bulguları varsa yapmanız gereken en önemli şey düzenli ve bol su içmek. Özellikle sıcaklarda.
Besinlerle aldığınız tuz miktarını artırın. Tansiyonunuz yüksek artırmayın, doktorunuza danışın.
Maden suyu için. Tansiyonunuz yüksek 1-2 taneyi geçmeyin, düşükse günde 3-4 şişe (küçük) içebilirsiniz.
Uzun süreler ayakta kalmayın. Normalde de hipermobilitesi veya POTS olan hastalar için bir problem bu. Ayakta kalmanız gerekiyorsa ya sağa sola 2-3 adım şeklinde ya da durduğunuz yerde bacaklarınızı hareket ettirin.
Ayağa kalkamayan hastalar oturdukları yerde kol ve bacak kaslarını kasarak/minimal hareket ettirerek hem venöz göllenmeyi önleyebilir hem de kasların fonksiyon kaybına uğramasına engel olabilirler.
Düzenli egzersiz yapın. Yapabilen hastalar her gün yürüyüş yapın.
Ağırlık kaldırma egzersizleri ekleyin. Ağırlık kaldırmak kaslara giden kan akımını artırır, damarları güçlendirir, mitokondrilere iyi gelir.
Sabahları yataktan çıkmadan önce 5-10 dakika yatak içi egzersiz yapın. Yataktan mancınıktan fırlatılmış gibi kalkmayın
Uzun süre oturduktan sonra ayağa kalkmadan önce, kolları bacakları hareket ettirip, kasları sıkarak dolaşımı canlandırıp öyle kalkın.
Oturma hâlinde baş dönmesi olan hastalar; karın kaslarını sıkarak, kollarını kavuşturup ve öne doğru eğilme hareketleri ile rahatlayabilirler.
Baş dönmesi devam ederse mümkün olan en yatay pozisyona geçip dinlenin.
Ayakta kalmanız mecburi ise bir ayağınızı yüksekçe bir cismin üstüne koyun, arada sırada ayağınızın tabanı ile kuvvetlice basın.
Tutunarak ayağa kalkın (özellikle uzun zamandır hareketsizseniz veya bulguların çok şiddetliyse).
Ayağa kalkınca bayılacak gibi oluyorsanız bir müddet varis çorabı giyin.
Yatağınızın başını yükselterek yatın.
Ayakta ve/veya çok sıcak duş almayın.
Bağırsak çevresinde kan göllenmesini önlemek için tek seferde büyük bir öğün yerine birkaç seferde küçük öğünler tüketin.
Kan şekeri düşme veya yükselmeleri yaşıyorsanız doktorunuzdan yardım isteyin, rafine şeker, un ve fruktoz tüketmeyin.
SİGARA İÇMEYİN.
ALKOL KULLANMAYIN.
KAHVE İÇMEYİN/GÜNDE BİR KAHVEYİ GEÇMEYİN. Kafein hem stres yanıtınızı artırır, hem çarpıntınızı. Ayrıca magnezyum düzeylerinizi düşürerek pek çok yakınmanın devam etmesine neden olur.
Histamin listelerine dikkat edin. Fazla histamin var olan bulguları artırır, mast hücrelerinden daha fazla histamin salınmasına neden olur, stres cevabını şiddetlendirir. Çarpıntı, baş dönmesi, hiperaktif mesane bulguları şiddetlenir.
Tüm listeye dikkat edemiyorsanız bile şu beşliyi tüketmeyin:
Gluten, buğday ve diğer tahıllar
İnek sütü ve inek sütünden yapılmış tüm ürünler
Çay
Alkol
Domates ve ürünleri (salça, ketçap, kurutulmuş vs)
Bunların yerine
Karabuğday ekmeği, karabuğday unu, Hindistan cevizi unu
Keçi, koyun veya manda ürünleri. Fermente oldukları için bunların da dokunma olasılığı olduğunu unutmayın.
Rooibos, nane, kekik, meyve çayları, adaçayı, kant
Alkol tüketmeyin (özellikle fermente içkiler, yani şarap, bira ve şampanya)
Domates tüketmeyin. Yakınmalarınız geçince yeniden başlarsınız. Yemeklere domatesi büyük parçalar halinde koyun, domatesleri yemeyin. Salça koyacağınız zaman istenen miktarın ¼’ünü koyun.
Tansiyon, idrar söktürücü, damar açıcı ve/veya kalp ilacı kullanıyorsanız kalp doktorunuz ile görüşüp, tedavinizin yeniden düzenlenmesini isteyin.
Vagus siniri aktivasyonu otonom sinir siteminde düzelme sağlarken, bağışıklık sisteminin sakinleşmesini de sağlayarak artmış enflamatuar sürecin önünü keser.
Vagus siniri/parasempatik sistem aktivasyonu için en kolay yöntem dakikada 6 nefes alıp vermektedir. 5 saniye nefes alma, 5 saniye nefes verme ile dakikada 6 nefes, beyne tehlikede olmadığınız sinyalini verirken parasempatik sistem aktivasyonu sağlar. Zaman içerisinde nefes verme sürenizi 10 saniyeye çıkabilirseniz daha da etkili olur.
Nefes çalışmaları yanında yoga ve meditasyon yapın: sempatik sinir baskınlığını azaltmak bulguların üstesinden gelmenize yardımcı olur.
Alfa lipoik asit tüketimi/takviyesi otonom bulgulara iyi gelir. Ciğer, balık, deniz ürünleri, turpgiller, ıspanak, domates, pancar ve çimlendirilmiş baklagillerde bulunur. Takviye için doktorunuz veya eczacınıza danışabilirsiniz.
Cinsel işlev problemleri için ürolog veya kadın doğum uzmanınızdan yardım alın.
Otonom tutulum ile birlikte uzun COVID bulgularınız varsa
D vitamini düzeylerinizi ölçtürün, yazın güneşlenin, kışın hem takviye alın, hem de D vitaminin zengin beslenin: Balık, ciğer, yumurta, güneşte kurutulmuş mantarlar.
Uykusuzluk hem otonum bulgularınızı hem de uzun COVID bulgularınızı artırır.
Doktorunuz veya eczacınız ile görüşerek magnezyum ve melatonin takviyesine başlayın. Melatonin takviyesine düşük dozlarla başlayıp yavaş yavaş artırın.